Maun - 107:7
Ve yardımı da engellerler.
Yardıma engel olan:
Münafikun/63:7
Onlar, "Allah''ın elçisinin yanında bulunanlara yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler," diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'a aittir; ama ikiyüzlüler kavrayamazlar.
هُمُ الَّذ۪ينَ يَقُولُونَ لَا تُنْفِقُوا عَلٰى مَنْ عِنْدَ رَسُولِ اللّٰهِ حَتّٰى يَنْفَضُّواۜ وَلِلّٰهِ خَزَٓائِنُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَلٰكِنَّ الْمُنَافِق۪ينَ لَا يَفْقَهُونَ
Tevbe/9:75
Hatta bazıları, "Bize lütfundan verirse, paramızı yardım için harcayacağız ve dürüst insanlardan olacağız," diye Allah'a söz verdiler.
وَمِنْهُمْ مَنْ عَاهَدَ اللّٰهَ لَئِنْ اٰتٰينَا مِنْ فَضْلِه۪ لَنَصَّدَّقَنَّ وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِح۪ينَ
Tevbe/9:76
Fakat, onlara kendi lütfundan verince, cimrileştiler ve yüz çevirerek döndüler.
فَلَمَّٓا اٰتٰيهُمْ مِنْ فَضْلِه۪ بَخِلُوا بِه۪ وَتَوَلَّوْا وَهُمْ مُعْرِضُونَ
Tevbe/9:97
Araplar inkarcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. Allah'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. Allah Bilendir, Bilgedir.
اَلْاَعْرَابُ اَشَدُّ كُفْراً وَنِفَاقاً وَاَجْدَرُ اَلَّا يَعْلَمُوا حُدُودَ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ عَلٰى رَسُولِه۪ۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ
Yasin/36:47
Kendilerine, "Allah'ın size verdiği rızıklardan verin," denildiğinde, inkar edenler inananlara, "Allah'ın, dilediği taktirde besleyebileceği kimseleri mi besleyelim? Siz gerçekten iyice sapıtmışsınız," derler.
وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمْ اَنْفِقُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُۙ قَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَنُطْعِمُ مَنْ لَوْ يَشَٓاءُ اللّٰهُ اَطْعَمَهُۗ اِنْ اَنْتُمْ اِلَّا ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ
Kaf/50:23
Yanındaki arkadaşı, "İşte yanımdaki hazır" der.
وَقَالَ قَر۪ينُهُ هٰذَا مَا لَدَيَّ عَت۪يدٌۜ
Kaf/50:24
Haydi ikiniz atın cehenneme her inatçı kafiri,
اَلْقِيَا ف۪ي جَهَنَّمَ كُلَّ كَفَّارٍ عَن۪يدٍۙ
Münafikun/63:10
Size ölüm gelip de, "Rabbim keşke beni kısa bir süre için ertelesen de, yoksullara yardım ederek erdemlilerden olsam," demeden önce verdiğimiz rızıklardan yardım için verin.
وَاَنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاكُمْ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَ اَحَدَكُمُ الْمَوْتُ فَيَقُولَ رَبِّ لَوْلَٓا اَخَّرْتَـن۪ٓي اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يبٍۙ فَاَصَّدَّقَ وَاَكُنْ مِنَ الصَّالِح۪ينَ
Kalem/68:22
"Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın."
اَنِ اغْدُوا عَلٰى حَرْثِكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَارِم۪ينَ
Kalem/68:24
"Sakın, bugün hiçbir yoksul oraya yanınıza girmesin."
اَنْ لَا يَدْخُلَنَّهَا الْيَوْمَ عَلَيْكُمْ مِسْك۪ينٌ
Fecr/89:17
Hayır! Doğrusu siz öksüze cömert davranmıyorsunuz?
كَلَّا بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَت۪يمَۙ
Fecr/89:18
Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
وَلَا تَحَٓاضُّونَ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۙ
Maun/107:5
Onlar ki namazlarından tümüyle habersizdirler.
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ