Rad - 13:40
Onlara söz verilenlerin bir kısmını sana göstersek de, senin canını alsak da, sana düşen görev bildirmektir. Hesap ise bize düşer.
Muhammed peygamber, halkı yalanladığı için kendini sorumlu tuttu. Rabbimiz, geçmiş halkların da elçilere böyle davrandığını ve elçinin sadece vahyi bildirmekle yükümlü olduğunu, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek onu rahatlattı.
Bakara/2:272
Onları doğruya iletmek sana düşmez. Ancak Allah dilediğini doğruya iletir. Muhtaçlara ettiğiniz her iyilik kendi yararınızadır. Yardımlarınız yalnız Allah için olmalı. Yaptığınız her iyiliğin karşılığı size eksiksiz ödenecektir. Haksızlığa uğratılmayacaksınız.
Ali İmran/3:184
Seni yalanlarlarsa (şaşma), senden önce apaçık deliller, Zeburlar (Tanrı sevgisini dile getiren ilahiler) ve aydınlatıcı kitap getiren elçiler de yalanlanmıştı.
Nisa/4:80
Elçiye uyan Allah'a uymuş olur. Kim yüz çevirirse çevirsin; biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.
Hud/11:120
Gönlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için gerçek, ve inananlar için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir.
Nahl/16:82
Yüz çevirirlerse, sana düşen, yalnızca (mesajı) açık bir biçimde iletmektir.
Nahl/16:82
Yüz çevirirlerse, sana düşen, yalnızca (mesajı) açık bir biçimde iletmektir.
Kehf/18:29
De ki, "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!
Enbiya/21:5
Hatta, "Boş hayallerdir," "Onu o uydurmuş," ve "O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin," dediler.
Enbiya/21:6
Bunlardan önce yok ettiğimiz toplumlardan hiç biri inanmamıştı. şimdi bunlar mı inanacak?
Zariyat/51:52
İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, "Bu, bir büyücüdür," yahut "Bu bir delidir," derlerdi.
Zariyat/51:53
Bunu (söylemeyi) birbirlerine öğütlediler mi? Doğrusu, onlar sınırı aşan bir topluluktur.
Zariyat/51:54
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
Zariyat/51:55
Hatırlat, çünkü hatırlatmak inananlara yarar sağlar.
Kehf/18:6
Bu söze inanmazlarsa onların ardından kendini sorumlu tutarak suçlayacaksın, üzüleceksin (öyle mi)?
Maide/5:68
De, "Kitaplılar! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni uygulamadıkça hiçbir dayanağınız olmaz." Rabbinden sana indirilenler, onların çoğunun azgınlık ve inkarını arttırır. İnkarcı toplum için kendini üzme.
Nahl/16:35
Ortak koşanlar, Allah dilemeseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka bir şeye kulluk/hizmet etmez ve O'nun haram ettiğinden başkasını da haram kılmazdık. Kendilerinden öncekiler de böyle davranmıştı. Elçinin açıkça bildirmekten başka bir görevi mi var?
Bakara/2:119
Biz seni, gerçekle, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Cehennem halkından sen sorumlu değilsin.
Hicr/15:88
Onlardan bazılarına verdiklerimizi kıskanma ve onlardan (inkarcılardan) ötürü de üzülme. İnananlara kanatlarını indir.
Hicr/15:95
Alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Hicr/15:97
Söylediklerinden ötürü göğsünün daraldığını biliyoruz.
Enam/6:33
Söyledikleri şeylerin seni üzdüğünü biliyoruz. O zalimler seni değil Allah'ın ayetlerini reddediyor.
Enam/6:34
Senden önceki elçileri de yalancılıkla suçladılar. Yalanlanmalara karşı direndiler. Zaferimiz ulaşıncaya dek sıkıntı çektiler. Allah'ın sistemi değişmeyecek. Nitekim elçilerin tarihi sana ulaşmış bulunuyor.
Enam/6:35
Yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, bilesin ki, yerin içine bir delik açmaya ya da göğe merdiven dayamaya gücün yetse de bir mucize ortaya koysan yine kâr etmez.. Allah dileseydi onları doğru yola toplardı. Öyleyse cahillerden olma.
Şuara/26:3
İnanmıyorlar diye kendini kahrediyor olabilirsin
Neml/27:80
Sen ölülere duyuramazsın, aynı şekilde arkalarını dönen sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Neml/27:81
Körü de sapıklığından çıkarıp yola iletemezsin. Sen ancak, ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; onlar (Bildirdiğin çağrıyı) kabul ederler.
Fatır/35:8
Kötü işi, kendisine süslenip de onu güzel gören kimseye ne dersin? Allah dileyeni saptırır ve dileyeni yola iletir. Öyleyse onlar için kendini üzüp durma. Allah onların yaptıklarını iyi Bilir.
Hud/11:12
"Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir.
İnşirah/94:1
Göğsünü genişletip seni sakinleştirmedik mi?
İnşirah/94:2
Üzerindeki yükünü indirmedik mi?
İnşirah/94:3
Ki belini bükmüştü.