Bakara 2:101
وَلَمَّا جَاءَهُمْ رَسُولٌ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَهُمْ نَبَذَ فَرِيقٌ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ كِتَابَ اللَّهِ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ كَأَنَّهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
ne zaman onlara geldiyse bir elçi katından Allah'ın doğrulayan şeyleri yanlarındaki attılar bir gurup kendilerine verilenlerden kitap kitabı Allah'ın arkasına sırtlarının sanki gibi bilmiyorlarmış
Ve lemma caehum resulun min indillahi musaddikun lima meahum nebeze ferikun minellezine utul kitab, kitaballahi verae zuhurihim ke ennehum la ya'lemun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
2:101 Onlara, yanlarındaki kitabı doğrulayan peygamber geldiği zaman, kendilerine kitap verilenlerden bir grup, güya hakikati bilmiyorlarmış gibi, Allah'ın kitabını arkalarına atarak ondan yüz çevirmişlerdi.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
2:101 Allah tarafından kendilerine, beraberlerindekini doğrulayıcı bir elçi gelince, kitap ehlinden bir grup, sanki Allah'ın kitabını bilmiyormuş gibi onu arkalarına attılar.1
Dipnot
1- Benzer mesaj: Âl-i İmrân 3:187.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
2:101 Yanlarındakini doğrulayan bir elçi ALLAH tarafından görevli olarak kendilerine gelince, kitap verilenlerin bazısı, ALLAH'ın kitabını sırtlarının ardına attı. Bilmezlermiş gibi...
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
2:101 Ne zaman onlara, Allah'tan, yanlarındakini tasdik edici bir elçi gelse, Kitap Ehli'nden bir grup, sanki hiç haberleri yokmuş gibi, elçinin getirdiğine sırt çevirirler.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
2:101 Allah katından, yanlarındakini (Tevrat'ı) onaylayan bir Kitap1 gelince, Kitap verilenlerden bir kısmı Allah'ın bu Kitabını, sanki hiç bilmiyorlarmış gibi kulak ardı ettiler.
Dipnot
1- Ayette geçen Resul (رسول), hem bilgi hem de bilgiyi ileten elçi anlamındadır (Müfredat). Bilgi, elçiden önemli olduğundan Allah Teala şöyle demiştir: "Muhammed sadece elçidir. Ondan önce de elçiler geldi. O ölse veya öldürülse, gerisin geri mi döneceksiniz?" (Al-i İmran 3/144) Elçimiz Muhammed'in, Allah'tan getirdiği bilgiler Kur'an'da toplandığından artık bizim için Resul, Kur'an'dır. Bu yüzden resul kelimesine, yerine göre Allah'ın Kitab'ı anlamını vereceğiz.  
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
2:101 Yanlarında olanı doğrulayan bir elçi, Allah'ın katından onlara geldiğinde, kitap verilenler arasından bir küme, sözde bilmiyorlarmış gibi, Allah'ın Kitabı'nı arkalarına attılar.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
2:101 Onlara Allah katından ellerindeki hakikati doğrulayan bir elçi gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki gerçeği bilmiyorlarmış gibi Allah'ın kitabına sırt döndüler;
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
2:101 Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
2:101 Ne zaman onlara Allah katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerden bir takımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitabını arkalarına attılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
2:101 Onlara Allah tarafından yanlarındaki kitabı doğrulayıcı bir peygamber gelince, daha önce kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki gerçeği bilmiyorlarmış gibi Allah'ın kitabını arkalarına attılar.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
2:101 Ve(şimdi bile), ne zaman Allah'tan onlara halen sahip oldukları hakikati tasdik eden bir elçi gelse, kendilerini önceki çağlarda vahyedilen kelama bağlı sayanlardan bazısı, (O'nun dediklerinin) farkında değillermiş gibi ilahi kelama sırtlarını dönerler.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
2:101 Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitab'ı (Tevrat'ı) doğrulayıcı bir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitab'ını (Tevrat'ı) arkalarına attılar.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:101 hem Allah tarafından onlara beraberlerindekini tasdikleyici bir Peygamber gelince, eski kitab verilenlerden bir kısmı Allahın kitabını, omuzlarının arkasına attılar sanki bilmiyorlarmış gibi de
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:101 Allah tarafından kendilerine, yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir elçi gelince, Kitap verilmiş olanlardan bir grup, Allah'ın Kitabını sanki bilmiyorlarmış gibi, sırtlarının arkasına attılar.
Gültekin Onan -
2:101 Ne zaman onlara Tanrı katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerin bir bölümü (feriykun), sanki bilmiyorlarmış gibi Tanrı'nın kitabını arkalarına (keennehüm) attılar.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
2:101 Onlara ne zaman Allah katından nezdlerindeki (Kitabı) tasdik edici (ve doğrultucu) bir peygamber geldiyse kendilerine Kitab verilen (o kimse) lerden bir güruh sanki onlar (hakıykati) bilmiyorlarmış gibi Allahın Kitabını sırtlarının arkasına atmış (ondan yüz çevirmişidir.
İbni Kesir -
2:101 Onlara, ne zaman Allah tarafından yanlarındaki kitabı tasdik edici bir peygamber geldiyse, kendilerine kitab verilenlerden bir güruh, sanki bilmiyormuş gibi, Allah'ın kitabını arkalarına atıverdi.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
2:101 Onlara ne zaman yanlarında olanı tasdik eden bir elçi gelse kendilerine kitap verilenlerden bir grup sanki Allah'ın kitabını bilmiyorlarmış gibi arkalarına atarlar.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
2:101 Onlara, Allah katından, ellerinde ki Tevrat'ı tasdik eden bir Peygamber gelince, O Ehl-i kitaptan bir kısmı, güya gerçeği hiç bilmiyorlarmış gibi, Allah'ın kitabını arkalarına atarak ondan yüz çevirdiler de
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
2:101 Kendilerine Kitap (bilgi) verilenlerden bir grup, beraberlerinde olanı tasdik eden Allah indinden bir Rasul gelince (Yahudi olmadığı için), Kitabullahı (Hakikat bilgisini ve Sünnetullah'ı) arkalarına attılar, işin hakikatini bilmiyormuşçasına.