بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلَـكُمُ الذَّكَرُ وَلَهُ الْاُنْثٰى
تِلْكَ اِذاً قِسْمَةٌ ض۪يزٰى
53:23 Onlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir ve Allah onlar için hiç bir delil indirmemiştir. Kendilerine, Rab'lerinden bir yol gösterici geldiği halde, sadece kuruntuları ve kişisel arzularını izliyorlar.
اِنْ هِيَ اِلَّٓا اَسْمَٓاءٌ سَمَّيْتُمُوهَٓا اَنْتُمْ وَاٰبَٓاؤُ۬كُمْ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ بِهَا مِنْ سُلْطَانٍۜ اِنْ يَتَّبِعُونَ اِلَّا الظَّنَّ وَمَا تَهْوَى الْاَنْفُسُۚ وَلَقَدْ جَٓاءَهُمْ مِنْ رَبِّهِمُ الْهُدٰىۜ
اَمْ لِلْاِنْسَانِ مَا تَمَنّٰىۘ
فَلِلّٰهِ الْاٰخِرَةُ وَالْاُو۫لٰى۟
53:26 Göklerdeki meleklerin bile şefaati bir yarar sağlamaz. Ancak Allah'ın dilediği kimse için izin vermesinden ve O'nun rızasına uygun olduktan sonra...
وَكَمْ مِنْ مَلَكٍ فِي السَّمٰوَاتِ لَا تُغْن۪ي شَفَاعَتُهُمْ شَيْـٔاً اِلَّا مِنْ بَعْدِ اَنْ يَأْذَنَ اللّٰهُ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيَرْضٰى
اِنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ لَيُسَمُّونَ الْمَلٰٓئِكَةَ تَسْمِيَةَ الْاُنْثٰى
53:28 Onların bu konuda bir bilgileri yoktur, sadece sanıları izlemektedirler ve sanılar gerçeğin yerini tutmaz.
وَمَا لَهُمْ بِه۪ مِنْ عِلْمٍۜ اِنْ يَتَّبِعُونَ اِلَّا الظَّنَّۚ وَاِنَّ الظَّنَّ لَا يُغْن۪ي مِنَ الْحَقِّ شَيْـٔاًۚ
53:29 Mesajımızdan yüz çeviren ve dünya hayatından başkasını arzulamayan kimseyi önemseme.
فَاَعْرِضْ عَنْ مَنْ تَوَلّٰى عَنْ ذِكْرِنَا وَلَمْ يُرِدْ اِلَّا الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۜ
53:30 İşte onların ulaştıkları bilgilerinin düzeyi budur. Elbette, Rabbin yolundan sapanı iyi bilir, doğru yolda olanı da iyi bilir.
ذٰلِكَ مَبْلَغُهُمْ مِنَ الْعِلْمِۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِمَنِ اهْتَدٰى
53:31 Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Kötülük işleyenleri yaptıklarından dolayı cezalandıracaktır ve güzel davrananları da ödüllendirecektir.
وَلِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۙ لِيَجْزِيَ الَّذ۪ينَ اَسَٓاؤُ۫ا بِمَا عَمِلُوا وَيَجْزِيَ الَّذ۪ينَ اَحْسَنُوا بِالْحُسْنٰىۚ
53:32 Onlar, büyük günahlardan ve kötülüklerden kaçınırlar, yalnız küçük suçlar işlerler. Rabbinin bağışlaması engindir. Sizi topraktan yaratırken ve annelerinizin karınlarında cenin (fetus) durumundayken sizi iyi bilmektedir. Öyleyse kendinizi (övüp) temize çıkarmayın. O, erdemlileri iyi bilir.
اَلَّذ۪ينَ يَجْتَنِبُونَ كَـبَٓائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ اِلَّا اللَّمَمَۜ اِنَّ رَبَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِۜ هُوَ اَعْلَمُ بِكُمْ اِذْ اَنْشَاَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ وَاِذْ اَنْتُمْ اَجِنَّةٌ ف۪ي بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْۚ فَلَا تُزَكُّٓوا اَنْفُسَكُمْۜ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقٰى۟
اَفَرَاَيْتَ الَّذ۪ي تَوَلّٰىۙ
وَاَعْطٰى قَل۪يلاً وَاَكْدٰى
اَعِنْدَهُ عِلْمُ الْغَيْبِ فَهُوَ يَرٰى
اَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا ف۪ي صُحُفِ مُوسٰىۙ
وَاِبْرٰه۪يمَ الَّذ۪ي وَفّٰىۙ
اَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰىۙ
وَاَنْ لَيْسَ لِلْاِنْسَانِ اِلَّا مَا سَعٰىۙ
وَاَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرٰىۖ