Yunus - 10:15
Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!," derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahyedilene uyarım. Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."
Kitap halkının kıskanç inkarcıları, kendilerinden birine indirilmedikçe Allah'ın elçilerini, kitaplarını reddettiler:
Bakara/2:91
Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine inanın!," denildiğinde, "Bize indirilene inanırız," diyerek ondan sonrasını inkar ederler. Oysa bu, yanlarında bulunanı doğrulayan gerçektir. "İnanmış idiyseniz, neden daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz," de.
Ali İmran/3:73
"Sizin dininize uyandan başkasına inanmayın." Sen de onlara, "Hidayet Allah'ın hidayetidir," de. "Size verilenin benzerinin bir başkasına verildiğine de inanmayın; yoksa Rabbiniz hakkında sizinle tartışma hakkı kazanırlar," derlerse, "Lütuf Allah'ın elindedir, dilediğine verir," de. Allah Cömerttir, Bilendir.
Saffat/37:69
Onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı.
Saffat/37:70
Ve onların izlerini körükörüne izliyorlardı.
Sebe/34:43
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, "Bu, kesinlikle, sizi atalarınızın kulluk/hizmet etme yolundan saptırmak isteyen bir adamdır." Dahası, "Bu uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir," dediler. İnkarcılar, kendilerine gelen gerçek için, "Besbelli, bu bir büyüdür," dediler.
Meryem/19:46
(Babası:) "Sen benim tanrılarıma yüz mü çeviriyorsun İbrahim? Buna son vermezsen seni taşlarım. Benden uzaklaş!," dedi.
İbrahim/14:10
Elçileri: "Gökleri ve yeri yarıp yaratan Allah'tan mı kuşkulanıyorsunuz? Günahlarınızı bağışlamak için sizi çağırıyor ve size belli bir süre tanıyor," dediler. Onlar da, "Siz, ancak bizim gibi insanlarsınız, atalarımızın kulluk/hizmet etmekte olduğu şeyden bizi çevirmek istiyorsunuz. Bize açık bir yetki belgesi getiriniz," dediler.
Hud/11:87
Dediler ki: "Şuayb, atalarımızın kulluk/hizmet etmiş olduklarından veya ticaretimizi dilediğimiz gibi çevirmekten vazgeçmemizi, senin namazın mı gerektiriyor? Sen aslında yumuşak huylusun, akıllısın."
Hud/11:62
Dediler ki: "Ey Salih, sen bundan önce, aramızda popüler bir umut kaynağıydın. Atalarımızın kulluk/hizmet etmiş olduklarından sen şimdi bizi men mi ediyorsun? Biz, senin bizi çağırdığın şeylerden kuşku içindeyiz."
Yunus/10:78
Dediler: "Sen, yeryüzünde büyüklük ikinize kalsın diye, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyden bizi çevirmek için mi bize geldin? Biz size asla inanmayız."
Araf/7:70
Dediler ki: "Sadece Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın kulluk/hizmet ettiklerini terk edelim diye mi bize geldin? Doğru sözlü isen bizi kendisiyle tehdit ettiğin şeyi getir bakalım."
Araf/7:28
Herhangi bir kötü şey işledikleri zaman, "Atalarımızı böyle yapar bulduk; Allah da bize öyle emretti," derler. De ki: "Allah kötü bir şeyi emretmez. Allah hakkında nasıl olur da bilmediklerinizi söylersiniz?"
Zuhruf/43:24
O da, "Size, atalarınızı üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirmiş isem de mi?" derdi. Onlar da, "Sizin getirdiğiniz mesajı inkar ediyoruz," derlerdi.
Zuhruf/43:23
Tıpkı bunun gibi, senden önce, bir kente her ne zaman bir uyarıcı gönderdiysek elit tabaka, "Biz, atalarımızı bir yol üzerinde bulduk ve biz onların öğretilerini izliyoruz," derlerdi.
Zuhruf/43:22
Hayır, "Biz atalarımızı bir yol üzerinde bulduk ve biz onların öğretilerini izliyoruz," dediler.
Lokman/31:21
Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine uyun," denildiği zaman, "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu izleriz," derler. Şeytan kendilerini alevli ateşin azabına çağırıyor olsada mı?
Maide/5:104
Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin," denildiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter!," derler. Ataları, bir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı?
Bakara/2:170
Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun," dense, "Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz," derler. Peki, ataları bir şey düşünemeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı?!
Sad/38:7
"Son dinde böylesini işitmedik. Bu bir uydurmadır."
Sad/38:6
Onların liderleri öne fırladılar, "Yürüyün, tanrılarınıza bağlı kalın. Sizden istenen sadece budur."
Sad/38:5
"Tanrıları tek tanrı mı yaptı? Bu, gerçekten çok tuhaf!"
Sad/38:4
Onlara, kendilerinden bir uyarıcının gelmesini yadırgadılar. İnkarcılar, "Bu pek yalancı bir büyücüdür," dediler,
Kasas/28:36
Musa onlara apaçık ayet ve mucizelerimizle gidince, "Bu ancak uydurma bir büyüdür. Biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik," dediler.
Müminun/23:24
Halkının ileri gelen inkarcıları, "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Üzerinize egemen olmak istiyor. Allah dileseydi bir melek indirirdi. İlk atalarımızdan böyle bir şey işitmedik.