Hâkka - 69:40 Ki bu şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür.
Şerefli elçi; Cebrail
Necm/53:1 Düşerken yıldızlara andolsun.
وَالنَّجْمِ اِذَا هَوٰىۙ
Necm/53:2 Arkadaşınız (Muhammed) ne sapmıştır, ne de azmıştır.
مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوٰىۚ
Necm/53:3 Ne de kendi kişisel arzusundan konuşmaktadır.
وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوٰىۜ
Necm/53:4 O (Kuran) ancak ve ancak bildirilen bir vahiydir.
اِنْ هُوَ اِلَّا وَحْيٌ يُوحٰىۙ
Necm/53:5 Onu, büyük güce sahip olan öğretmiştir.
عَلَّمَهُ شَد۪يدُ الْقُوٰىۙ
Necm/53:6 Üstün otoritenin sahibi göründü,
ذُومِرَّةٍۜ فَاسْتَوٰىۙ
Necm/53:7 En yüksek ufukta.
وَهُوَ بِالْاُفُقِ الْاَعْلٰىۜ
Necm/53:8 Sonra inip yaklaştı.
ثُمَّ دَنَا فَتَدَلّٰىۙ
Necm/53:9 Mesafe iki yay kadar veya daha yakın oldu.
فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ اَوْ اَدْنٰىۚ
Necm/53:10 Ve sonra kuluna ne bildirilecekse onu vahyetti.
فَاَوْحٰٓى اِلٰى عَبْدِه۪ مَٓا اَوْحٰىۜ
Necm/53:11 Gördüğünü gönlü yalanlamadı.
مَا كَذَبَ الْفُؤٰ۬ادُ مَا رَاٰى
Necm/53:12 Onun gördüğü hakkında kendisiyle tartışıyor musunuz?
اَفَتُمَارُونَهُ عَلٰى مَا يَرٰى
Necm/53:13 Onu bir kez daha görmüştü.
وَلَقَدْ رَاٰهُ نَزْلَةً اُخْرٰىۙ
Necm/53:14 En son noktada.
عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهٰى
Necm/53:15 Ki yanında barınılacak cennet vardır.
عِنْدَهَا جَنَّةُ الْمَأْوٰىۜ
Tekvir/81:19 Bu, onurlu bir elçinin sözüdür.
اِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَر۪يمٍۙ
Tekvir/81:20 Güçlüdür; Yönetimin Sahibi katından yetkilidir.
ذ۪ي قُوَّةٍ عِنْدَ ذِي الْعَرْشِ مَك۪ينٍۙ
Tekvir/81:21 Kendisine uyulmalı ve güvenilmeli.
مُطَاعٍ ثَمَّ اَم۪ينٍۜ
Tekvir/81:22 Arkadaşınız deli değildir.
وَمَا صَاحِبُكُمْ بِمَجْنُونٍۚ
Tekvir/81:23 Onu apaçık bir ufukta görmüştür.
وَلَقَدْ رَاٰهُ بِالْاُفُقِ الْمُب۪ينِۚ
Tekvir/81:24 O, hiçbir haberi gizlemiyor.
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَن۪ينٍۚ
Tekvir/81:25 O, kovulan şeytanın sözü olamaz.
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَج۪يمٍۚ
Tekvir/81:26 Öyleyse nereye gidiyorsunuz?
فَاَيْنَ تَذْهَبُونَۜ
Bakara/2:97 Şunu de: "Kendinden öncekileri doğrulayıcı, inananlara yol gösterici ve müjde olarak Allah'ın izniyle bunu kalbine indiren Cibril'e her kim düşman olursa,
قُلْ مَنْ كَانَ عَدُواًّ لِجِبْر۪يلَ فَاِنَّهُ نَزَّلَهُ عَلٰى قَلْبِكَ بِاِذْنِ اللّٰهِ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدًى وَبُشْرٰى لِلْمُؤْمِن۪ينَ
Şuara/26:192 Bu, evrenlerin Rabbinin indirdiği vahiydir.
وَاِنَّهُ لَتَنْز۪يلُ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ
Şuara/26:193 Onu Güvenilir Ruh (Cebrail) indirmiştir.
نَزَلَ بِهِ الرُّوحُ الْاَم۪ينُۙ
Şuara/26:194 Senin kalbine... Uyarıcılardan biri olasın diye.
عَلٰى قَلْبِكَ لِتَكُونَ مِنَ الْمُنْذِر۪ينَۙ
Şuara/26:195 Apaçık Arapça bir dille.
بِلِسَانٍ عَرَبِيٍّ مُب۪ينٍۜ
Nahl/16:102 De ki, "İnananları sağlamlaştırsın, müslümanlara bir yol gösterici ve müjde olsun diye Kutsal Ruh onu Rabbinden gerçekle indirdi.
قُلْ نَزَّلَهُ رُوحُ الْقُدُسِ مِنْ رَبِّكَ بِالْحَقِّ لِيُثَبِّتَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَهُدًى وَبُشْرٰى لِلْمُسْلِم۪ينَ
Ayetin Sorularına Git