Nebe - 78:4 Hayır, öğreneceklerdir.
1, 2...5 ayetleri bağlamında; Alay ederek, meydan okuyarak dünyanın sonunu sordular:
Neml/27:67 İnkar edenler dediler, "Biz ve atalarımız toprak olduktan sonra mı çıkarılacağız?"
وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا ءَاِذَا كُنَّا تُرَاباً وَاٰبَٓاؤُ۬نَٓا اَئِنَّا لَمُخْرَجُونَ
Neml/27:68 "Bize ve atalarımıza da daha önce aynı söz verilmişti. Bunlar geçmişlerin masallarından başka bir şey değildir."
لَقَدْ وُعِدْنَا هٰذَا نَحْنُ وَاٰبَٓاؤُ۬نَا مِنْ قَبْلُۙ اِنْ هٰذَٓا اِلَّٓا اَسَاط۪يرُ الْاَوَّل۪ينَ
Neml/27:69 De ki, "Yeryüzünü dolaşın da suçluların sonunun ne olduğuna bir bakın."
قُلْ س۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِم۪ينَ
Neml/27:70 Onlara üzülme, planladıkları şeylerden ötürü de canını sıkma.
وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُنْ ف۪ي ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ
Neml/27:71 "Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar.
وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
Neml/27:72 "Belki, meydan okuyarak istediğiniz şeylerin bir kısmı size çatmıştır bile," de.
قُلْ عَسٰٓى اَنْ يَكُونَ رَدِفَ لَكُمْ بَعْضُ الَّذ۪ي تَسْتَعْجِلُونَ

Secde/32:28 "O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?" diye meydan okuyorlar.
وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْفَتْحُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
Secde/32:29 De ki, "Zafer günü, inkarcılara inanmaları bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır."
قُلْ يَوْمَ الْفَتْحِ لَا يَنْفَعُ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا ا۪يمَانُهُمْ وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ

Sebe/34:29 "Doğru söylüyorsanız o söz ne zaman gerçekleşecek?" diyerek meydan okuyorlar.
وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
Sebe/34:30 De ki, "Size bir saat gecikmeyecek, bir saat de erken gelmeyecek belirlenmiş bir gününüz vardır."
قُلْ لَكُمْ م۪يعَادُ يَوْمٍ لَا تَسْتَأْخِرُونَ عَنْهُ سَاعَةً وَلَا تَسْتَقْدِمُونَ۟

Yasin/36:48 Aynı zamanda, "Doğru sözlü iseniz o söz ne zaman gerçekleşecek?" diye meydan okurlar.
وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
Yasin/36:49 Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek patlamayı beklemektedirler.
مَا يَنْظُرُونَ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ
Yasin/36:49 Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek patlamayı beklemektedirler.
مَا يَنْظُرُونَ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ
Yasin/36:50 Ne bir vasiyet bırakmaya vakit bulurlar ne de ailelerine dönebilirler.
فَلَا يَسْتَط۪يعُونَ تَوْصِيَةً وَلَٓا اِلٰٓى اَهْلِهِمْ يَرْجِعُونَ۟

Şura/42:17 O Allah ki kitabı gerçek ve adaletle indirmiştir. Ne bilirsin, belki Saat (dünyanın sonu) yakındır.
اَللّٰهُ الَّـذ۪ٓي اَنْزَلَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ وَالْم۪يزَانَۜ وَمَا يُدْر۪يكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ قَر۪يبٌ
Şura/42:18 Ona inanmayanlar onun hakkında meydan okuyorlar. Ona inananlar ise ondan kaygı duyarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. Saat konusunda kuşku duyanlar büyük bir sapıklık içindedirler.
يَسْتَعْجِلُ بِهَا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِهَاۚ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مُشْفِقُونَ مِنْهَاۙ وَيَعْلَمُونَ اَنَّهَا الْحَقُّۜ اَلَٓا اِنَّ الَّذ۪ينَ يُمَارُونَ فِي السَّاعَةِ لَف۪ي ضَلَالٍ بَع۪يدٍ

Mülk/67:24 De ki, "Sizi yeryüzünde üreten O'dur ve siz O'nun huzurunda toplanacaksınız."
قُلْ هُوَ الَّذ۪ي ذَرَاَكُمْ فِي الْاَرْضِ وَاِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Mülk/67:25 "Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?" derler.
وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Kıyame/75:5 Fakat, insan önündekini (ahireti) yalanlar.
بَلْ يُر۪يدُ الْاِنْسَانُ لِيَفْجُرَ اَمَامَهُۚ