Müddessir 74:11
ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا
beni yalnız bırak ve adamı yarattığım tek olarak
Zerni ve men halaktu vahida.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
74:11 - Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
74:11 Tek başıma yarattığımla beni baş başa bırak!
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
74:11 Bir birey olarak yarattığım kişiyi bana bırak.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
74:11 Tek olarak yarattığım kişiyi Bana bırak.1
Dipnot
1- Hiçbir şeye sahip değilken; birçok şeye sahip kıldığım kişiyi.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
74:11 Tek olarak yarattığım o kişiyi1 bana bırak2!
Dipnot
1- Velid b. Mugire (الوليد بن المغيرة) Ebu Abdişems el-Velid b. el-Mugire b. Abdillah el-Mahzumi (ö. 1/622) Nebimiz'in ve İslamiyet'in azılı düşmanlarından biri miladi 530 yılı civarında Mekke'de doğdu. Babası Mugire, Kureyş içerisinde zenginliği ve cömertliğiyle tanınırdı. Onun kabiledeki mevkii dolayısıyla çocuklarına Beni Mugire denilmiş ve Mugiri nisbesiyle anılmışlardır. Bunlar şan, şeref, şöhret ve zenginlik bakımından ayrı bir zümre teşkil ediyordu. Resul-i Ekrem'in babaannesi Fatıma bint Amr b. Âiz, Mahzumoğulları'na mensup olduğu için dayıları adına Abdülmuttalib'in, oğlu Abdullah'ı kurban etmesini engelleyenler arasında Mugire de vardı. Velid annesi Sahra'ya nisbetle İbnü's-Sahra diye de anılır. Velid aklı, dirayeti, güzel konuşması, gelişmiş şiir zevki, çocuklarının fazlalığı ve zenginliğiyle de Kureyş içerisinde temayüz etmişti. Onun Mekke ile Taif arasındaki sulanabilen bahçelerinde yıl boyunca meyve ve sebze yetiştirilirdi. Ticaretle de uğraşan Velid'in aynı zamanda demirci olduğu zikredilir (İbn Kuteybe, s. 575). Velid, Haşimoğulları ile rekabet etmek için hac zamanı Mina'da büyük bir ateş yaktırır ve hacılara yemek ikram ederdi. Velid'in kendisiyle tartışılmasına izin vermediği, bedevilerin onu methederken 12.000 dinardan fazla serveti bulunduğunu söyledikleri kaydedilir (Süheyli, III, 80). Onun Kureyş nezdindeki itibarını gösteren iki olaya işaret etmek gerekir. Bunlardan biri, Kureyş'in reisi Abdülmuttalib'in vefatı üzerine kendisiyle birlikte kabileden üç kişinin onun yerini almak istediğini göstermek için Kabe'nin avlusuna oturmasıdır (diğer ikisi Ebu Talib ile Abdullah b. Cüd‘an idi; Ya‘kubi, II, 10). İkincisi Hz. Muhammed'in Hacerülesved'i yerine koyanlar arasında yer aldığı, Kabe'nin yıkılıp yeniden yapılması esnasında Kureyşliler'in Kabe'yi yıkmaktan çekinmesi üzerine Velid'in mabedin duvarına çıkıp, "Biz ancak iyilik ve hayır istiyoruz" diyerek kendi kabilesine düşen kısımdan bir bölümü yıkmasıdır. Kureyşliler, ancak onun başına bir felaket gelip gelmeyeceğini bir süre bekledikten sonra yıkım işine başlayabildi (İbn Hişam, I, 195). Yine Kabe'nin yapımı için para toplanırken Velid, Mekkeliler'den helal kazançlarından sarfetmelerini, riba ve zulümle elde edilen paraları bu işe karıştırmamalarını istedi. Diğer taraftan her yıl değiştirilen Kabe örtüsünü bir yıl kendisinin, bir yıl diğer Kureyş liderlerinin değiştirmesinden dolayı "Idlü Kureyş" (Kureyş'in dengi) unvanını taşıyor ve Yemen'den getirttiği kumaşla bu örtüyü değiştiriyordu (Ezraki, I, 251-252; Belazüri, I,133). Kaynaklarda bir hırsızın elini kesmesi, ilk defa kasame usulüne başvurması gibi icraatlarından dolayı "hükkamü'l-Arab"dan kabul edilir (İbn Habib, el-Muĥabber, s. 132, 337-338; el-Münemmaķ, s. 368; Belazüri, I, 133). Ayrıca Velid, kendisi şarap içmediği gibi aile fertlerine de içmeyi yasaklayan ve Kabe'ye girerken pabuçlarını çıkaran ilk kişidir (İbn Habib, el-Muĥabber, s. 335-337; İbn Kuteybe, s. 551-552). Kureyşliler ona "vahid" (tek), "kurretü ayni Kureyş" (Kureyş'in göz bebeği) ve "seyyidi" (efendimiz) gibi sıfatlar vermişti. Velid b. Mugire, Hz. Peygamber'in davetini kabul etmedi ve kendisine şiddetle karşı çıktı. Kibir, bencillik ve ihtirası yüzünden şirk ile ruhu kirlenip tabiatı bozulduğundan Kur'an-ı Kerim için sihir dedi, Kur'an'ın hasmı ve Resul-i Ekrem'in rakibi oldu. Putperestliğin hamisi Ebu Cehil'e akıl hocalığı yaptı. Kendisinin, "Nasıl olur, ben Kureyş kabilesinin büyüğü ve başkanı olduğum halde bir kenara bırakılayım da Muhammed'e vahiy gelsin! Nasıl olur, Ebu Mes‘ud Amr b. Umeyr es-Sekafi kabilesinin reisi de bir yana bırakılsın!" şeklindeki sözlerine Kur'an'da şöyle cevap verilir: "Gerçeğin bilgisi gelince, ‘Bu bir büyü, biz bunu kabul etmiyoruz. Bu Kur'an şu iki şehirden büyük bir kişiye indirilseydi ya!' dediler. Rabbinin rahmetini paylaştırmak onlara mı düşmüş? Dünya hayatında onların geçimliklerini biz paylaştırdık …" (Zuhruf 43/30-31; ayrıca bk. En‘am 6/123-124; İbn Hişam, I, 361; Taberi, XXV, 39-41). Velid, Kureyşliler'in Resulullah'a karşı düşmanca faaliyetlerine aktif biçimde katıldı. Hz. Peygamber'in amcası Ebu Talib'e üç defa başvuran Kureyş heyetinde o da yer aldı. Üçüncü gidişlerinde Velid yanına genç ve yakışıklı oğlu Umare'yi de aldı. Heyettekiler, Ebu Talib'den, Hz. Muhammed'in yerine bu genci alıp öldürülmek üzere yeğenini kendilerine teslim etmesini istediler. Ebu Talib bu teklifi şiddetle reddetti (İbn Hişam, I, 266-268; Umare için bk. Süheyli, III, 252-255; Fayda, s. 81-84). İbn Habib, Kureyş kabilesine mensup sekiz zındık arasında Velid'i de zikreder ve bunların sapık düşüncelerini Hireli bir hıristiyandan öğrendiklerini yazar (el-Muĥabber, s. 337). Cahiliye devri şiirini ve Arap dilinin inceliklerini çok iyi bilen Velid, hac mevsiminde Mekke'ye gelecek kişilere söylenmek üzere Kureyşliler'in Muhammed hakkında bir fikir etrafında toplanmalarını istemişti. Kendi görüşünün oluşması için günlerce düşündü; Kureyşliler'in ileri sürdüğü kahin, deli, şair gibi nitelemelerin doğru olmadığının hemen anlaşılacağını belirttikten sonra, "En iyisi onun evladı babadan, kardeşi kardeşten, karıyı kocadan, kişiyi ailesinden ayıran bir büyücü olduğunu söyleyelim" dedi. Bu iddialar üzerine şu ayetler nazil oldu: "Yarattığım o kişiyi tek başına bana bırak; geniş bir; geniş bir ervet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisine nimetleri serdikçe serdiğim, arkasından daha fazla vermemi bekleyen kişiyi. Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o bizim ayetlerimize karşı inatla direnmektedir. Ben de onu sarp bir yokuşa süreceğim. Zira o düşündü taşındı, ölçtü biçti. Kahrolsun, ne biçim ölçme biçme bu! Ardından yine kahrolsun, ne biçim ölçtü biçti! Sonra baktı, sonra kaşlarını çattı, suratını astı. En sonunda arkasını dönüp gitti ve kibrine yenildi. ‘Bu' dedi, ‘olsa olsa eskilerden nakledilmiş bir sihirdir; bu bildiğiniz insan sözünden başka bir şey değildir.' Ben onu cehenneme sokacağım …" (Müddessir 74/11-26).
2- Herkes, onun gibi tek olarak yaratılır.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
74:11 Tek başına yarattığım kişiyi Bana bırak!
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
74:11 Beni tek başıma yarattığımla başbaşa bırak!
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
74:11 Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
74:11 Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (şu adam)ı Bana bırak;
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
74:11 Bana bırak temtek olarak yarattığım o herifi,
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
74:11 Bana bırak yalnız yarattığım o kişi(yle uğraşma)yı,
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
74:11 Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
74:11 Bırak bana o herifi ki yarattım da temtek
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
74:11 Benimle şu adamı yalnız bırak ki ben onu tek olarak yarattım.
Gültekin Onan -
74:11 Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (şu adam)ı bana bırak;
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
74:11 (11-12-13-14) Bir tek (ya'ni nev'i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda daima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evladlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kafir adam) ı bana bırak.
İbni Kesir -
74:11 Bırak Beni ve yarattıklarımı tek başına.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
74:11 Beni, yarattığım kimse ile yalnız bırak.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
74:11 (11-14) Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkanı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
74:11 Beni, yalnız olarak yarattığımla (başbaşa) bırak;