بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
4
37:161 Siz ve kulluk/hizmet etmekte olduklarınız,
فَاِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَۙ
3
37:162 O'na karşı kimseyi saptıramazsınız.
مَٓا اَنْتُمْ عَلَيْهِ بِفَاتِن۪ينَۙ
6
37:163 Ancak cehennemde yanacaklar hariç.
اِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ الْجَح۪يمِ
1
37:164 Her birimizin belli bir görevi vardır.
وَمَا مِنَّٓا اِلَّا لَهُ مَقَامٌ مَعْلُومٌ
1
37:165 Biz, dizenleriz,
وَاِنَّا لَنَحْنُ الصَّٓافُّونَۚ
1
37:166 Biz, anıp yüceltenleriz.
وَاِنَّا لَنَحْنُ الْمُسَبِّحُونَ
2
37:167 Diyorlardı ki,
وَاِنْ كَانُوا لَيَقُولُونَۙ
3
37:168 "Yanımızda öncekilerden bir uyarı bulunsaydı,"
لَوْ اَنَّ عِنْدَنَا ذِكْراً مِنَ الْاَوَّل۪ينَۙ
3
37:169 "Kendimizi Allah'a adar, sadece O'na kul olurduk."
لَـكُنَّا عِبَادَ اللّٰهِ الْمُخْلَص۪ينَ
5
37:170 Böylece onu inkar ettiler; ileride bilecekler.
فَـكَفَرُوا بِه۪ۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ
3
37:171 Elçilikle görevli kullarımız için söz verilmiştir.
وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَل۪ينَۚ
2
37:172 Onlar elbette zafere ulaşacaklar.
اِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنْصُورُونَۖ
2
37:173 Bizim ordumuz kesinlikle üstün gelecektir.
وَاِنَّ جُنْدَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ
2
37:174 Öyleyse bir süre için onlara aldırış etme.
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتّٰى ح۪ينٍۙ
1
37:175 Onları seyret; onlar da görecekler.
وَاَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ
1
37:176 Azabımıza mı meydan okuyorlar?
اَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ
2
37:177 Yurtlarına inince uyarılanların sabahı ne kötü olur!
فَاِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمْ فَسَٓاءَ صَبَاحُ الْمُنْذَر۪ينَ
2
37:178 Bir süreye kadar onlara aldırış etme.
وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتّٰى ح۪ينٍۙ
1
37:179 Onları gözle; onlar da görecekler.
وَاَبْصِرْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ
2
37:180 Üstünlük ve onurun sahibi olan Rabbin, onların nitelemelerinden çok yücedir.
سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَۚ