بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
1
50:21 Her can yanında bir sürücü ve bir tanık ile gelir.
وَجَٓاءَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَعَهَا سَٓائِقٌ وَشَه۪يدٌ
3
50:22 Sen tümüyle bundan gafildin. Şimdi biz örtünü kaldırdık; bugün gözün çelik gibi keskindir.
لَقَدْ كُنْتَ ف۪ي غَفْلَةٍ مِنْ هٰذَا فَـكَشَفْنَا عَنْكَ غِطَٓاءَكَ فَبَصَرُكَ الْيَوْمَ حَد۪يدٌ
1
50:23 Yanındaki arkadaşı, "İşte yanımdaki hazır" der.
وَقَالَ قَر۪ينُهُ هٰذَا مَا لَدَيَّ عَت۪يدٌۜ
8
50:24 Haydi ikiniz atın cehenneme her inatçı kafiri,
اَلْقِيَا ف۪ي جَهَنَّمَ كُلَّ كَفَّارٍ عَن۪يدٍۙ
6
50:25 İyiliği engelleyen, azgın, kuşkucuyu...
مَنَّاعٍ لِلْخَيْرِ مُعْتَدٍ مُر۪يبٍۙ
9
50:26 O ki Allah ile birlikte başka tanrı edindi. Onu o çetin cezanın içine atın.
اَلَّذ۪ي جَعَلَ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهاً اٰخَرَ فَاَلْقِيَاهُ فِي الْعَذَابِ الشَّد۪يدِ
3
50:27 Arkadaşı, "Rabbim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi," der.
قَالَ قَر۪ينُهُ رَبَّنَا مَٓا اَطْغَيْتُهُ وَلٰكِنْ كَانَ ف۪ي ضَلَالٍ بَع۪يدٍ
5
50:28 O da der ki, "Huzurumda cekişmeyin. Size daha önceden uyarı göndermiştim."
قَالَ لَا تَخْتَصِمُوا لَدَيَّ وَقَدْ قَدَّمْتُ اِلَيْكُمْ بِالْوَع۪يدِ
5
50:29 "Benim katımda söz değiştirilmez ve ben kullara asla haksızlık etmem."
مَا يُبَدَّلُ الْقَوْلُ لَدَيَّ وَمَٓا اَنَا۬ بِظَلَّامٍ لِلْعَب۪يدِ۟
8
50:30 O gün cehenneme, "Doldun mu?" deriz. O, "Daha yok mu?" der
يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَز۪يدٍ
9
50:31 Erdemlilere ise cennet yaklaştırılır, uzak değildir.
وَاُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّق۪ينَ غَيْرَ بَع۪يدٍ
8
50:32 Bu, size söz verilendir. Her yönelen ve her koruyana,
هٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ اَوَّابٍ حَف۪يظٍۚ
3
50:33 Onlar yalnız başınayken bile Rahman'ı sayarlar ve (O'na) yönelmiş bir kalp getirenlerdir.
مَنْ خَشِيَ الرَّحْمٰنَ بِالْغَيْبِ وَجَٓاءَ بِقَلْبٍ مُن۪يبٍ
5
50:34 Oraya esenlikle girin; bu, sonsuz yaşama günüdür.
اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍۜ ذٰلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ
5
50:35 Diledikleri her şeyi elde ederler ve hatta katımızda fazlası da vardır.
لَهُمْ مَا يَشَٓاؤُ۫نَ ف۪يهَا وَلَدَيْنَا مَز۪يدٌ
5
50:36 Onlardan önce, onlardan daha güçlü nice nesilleri yok etmiştik. Ülke ülke dolaşmışlardı; kurtuluşu var mı?
وَكَمْ اَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ اَشَدُّ مِنْهُمْ بَطْشاً فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِۜ هَلْ مِنْ مَح۪يصٍ
3
50:37 Bunda, zeka sahibi olan yahut tanık olarak kulak veren herkes için bir mesaj vardır.
اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَذِكْرٰى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ اَوْ اَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَه۪يدٌ
8
50:38 Gökleri, yeri ve aralarındakileri altı günde yarattık. Hiç bir yorgunluk da duymadık
وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا ف۪ي سِتَّةِ اَيَّامٍۗ وَمَا مَسَّنَا مِنْ لُغُوبٍ
4
50:39 Onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini överek yücelt.
فَاصْبِرْ عَلٰى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّـحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِۚ
3
50:40 Geceleyin O'nu yücelt ve secdelerin ardından da...
وَمِنَ الَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَاَدْبَارَ السُّجُودِ