بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
50:2 İçlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesini tuhaf karşıladılar! Kafirler, "Bu tuhaf bir şey" dediler,
50:4 Yeryüzünün onlardan kimi alıp götürdüğünü bilmişizdir. Yanımızda koruyan bir kayıt vardır.
50:5 Oysa onlar gerçek kendilerine geldiği zaman onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.
50:6 Üstlerindeki göğe bakmadılar mı, onu hiçbir çatlağı olmadan nasıl yaptık ve onu nasıl süsledik?
50:7 Yeri ise yaydık, içine dağlar yerleştirdik ve içinde her çeşit güzel bitkiler yetiştirdik.
50:9 Ve gökten kutlu bir su indirerek onunla bahçeler ve biçilecek taneler bitirdik.
50:11 Kullara bir besin olarak. Onunla bölgeyi dirilttik. Çıkış (diriliş) de böyledir.
50:14 Eyke'liler ve Tubba' halkı da... Hepsi elçileri yalanladılar. Bunun üzerine tehdidim gerçekleşti.
50:15 İlk yaratılıştan yorulduk mu ki? Doğrusu onlar yeni bir yaratılıştan kuşku içindedirler.
50:16 İnsanı biz yarattık ve onun kendi kendine neyi fısıldadığını iyi biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
50:19 Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.