بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
5
56:41 Sol tarafta bulunanlar, sol tarafta olacaklardır.
وَاَصْحَابُ الشِّمَالِۙ مَٓا اَصْحَابُ الشِّمَالِۜ
6
56:42 İşleyen ve kaynayan bir azap içindedirler.
ف۪ي سَمُومٍ وَحَم۪يمٍۙ
5
56:43 Sıcak gölgeler altındadırlar.
وَظِلٍّ مِنْ يَحْمُومٍۙ
5
56:44 Ne soğuktur, ne de yararlı.
لَا بَارِدٍ وَلَا كَر۪يمٍ
6
56:45 Bundan önce onlar konfor içinde şımarmışlardı.
اِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذٰلِكَ مُتْرَف۪ينَۚ
3
56:46 Büyük günahı işlemekte direniyorlardı.
وَكَانُوا يُصِرُّونَ عَلَى الْحِنْثِ الْعَظ۪يمِۚ
4
56:47 Diyorlardı ki, "Biz öldükten, toz ve kemiğe dönüştükten sonra mı diriltileceğiz?"
وَكَانُوا يَقُولُونَ اَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَاباً وَعِظَاماً ءَاِنَّا لَمَبْعُوثُونَۙ
6
56:48 "Önceki atalarımız da mı?"
اَوَاٰبَٓاؤُ۬نَا الْاَوَّلُونَ
5
56:49 De ki, "Öncekiler de, sonrakiler de."
قُلْ اِنَّ الْاَوَّل۪ينَ وَالْاٰخِر۪ينَۙ
7
56:50 "Bilinen günün buluşma anı için toplanacaklardır."
لَمَجْمُوعُونَ اِلٰى م۪يقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ
5
56:51 "Sonra da siz, ey sapıtmışlar, ey yalanlayıcılar,"
ثُمَّ اِنَّكُمْ اَيُّهَا الضَّٓالُّونَ الْمُكَذِّبُونَۙ
4
56:52 "Zakkum ağacından yiyeceksiniz."
لَاٰكِلُونَ مِنْ شَجَرٍ مِنْ زَقُّومٍۙ
4
56:53 "Onunla karnınızı dolduracaksınız."
فَمَالِـؤُ۫نَ مِنْهَا الْبُطُونَۚ
4
56:54 "Ve üzerine kaynar su içeceksiniz."
فَشَارِبُونَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَم۪يمِۚ
4
56:55 "Susamış devenin içişi gibi içeceksiniz."
فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْه۪يمِۜ
6
56:56 Yargı gününde işte böyle ağırlanacaklardır.
هٰذَا نُزُلُهُمْ يَوْمَ الدّ۪ينِۜ
4
56:57 Sizi biz yarattık, doğrulamanız gerekmez miydi?
نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلَا تُصَدِّقُونَ۟
5
56:58 Attığınız meniye dikkat ettiniz mi?
اَفَرَاَيْتُمْ مَا تُمْنُونَۜ
5
56:59 Siz mi onu yaratıyorsunuz, yoksa biz mi yaratıyoruz?
ءَاَنْتُمْ تَخْلُقُونَهُٓ اَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ
5
56:60 Aranızda ölümünüzü önceden biz belirledik. Kimse bizi engelleyemez:
نَحْنُ قَدَّرْنَا بَيْنَكُمُ الْمَوْتَ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوق۪ينَۙ