Enbiya - 21:14
"Vay bize, biz gerçekten zulmedenlermişiz," dediler.
İlişkili:
Araf/7:5
Kendilerine azabımız geldiği vakit, "Gerçekten bizler zalimler imişiz," demekten başka sözleri olmadı.
فَمَا كَانَ دَعْوٰيهُمْ اِذْ جَٓاءَهُمْ بَأْسُنَٓا اِلَّٓا اَنْ قَالُٓوا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ
Enbiya/21:62
Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey İbrahim? dediler.
قَالُٓوا ءَاَنْتَ فَعَلْتَ هٰذَا بِاٰلِهَتِنَا يَٓا اِبْرٰه۪يمُۜ
Enbiya/21:63
"Hayır, o işi işte şu büyükleri yaptı. Onlara sorun, eğer konuşurlarsa!," dedi.
قَالَ بَلْ فَعَلَهُۗ كَب۪يرُهُمْ هٰذَا فَسْـَٔلُوهُمْ اِنْ كَانُوا يَنْطِقُونَ
Enbiya/21:64
Kendi vicdanlarına dönüp, kendi kendilerine şunu söylediler: "Gerçekten sizler zalimlersiniz."
فَرَجَعُٓوا اِلٰٓى اَنْفُسِهِمْ فَقَالُٓوا اِنَّكُمْ اَنْتُمُ الظَّالِمُونَۙ
Kalem/68:17
Onları sınadık; tıpkı bahçe sahiplerini sınadığımız gibi. Sabahleyin devşireceklerine yemin etmişlerdi.
اِنَّا بَلَوْنَاهُمْ كَمَا بَلَوْنَٓا اَصْحَابَ الْجَنَّةِۚ اِذْ اَقْسَمُوا لَيَصْرِمُنَّهَا مُصْبِح۪ينَۙ
Kalem/68:19
Onlar uykudayken Rabbin tarafından gönderilen bir ziyaretçi (fırtına) bahçelerini ziyaret etti.
فَطَافَ عَلَيْهَا طَٓائِفٌ مِنْ رَبِّكَ وَهُمْ نَٓائِمُونَ
Kalem/68:22
"Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın."
اَنِ اغْدُوا عَلٰى حَرْثِكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَارِم۪ينَ
Kalem/68:24
"Sakın, bugün hiçbir yoksul oraya yanınıza girmesin."
اَنْ لَا يَدْخُلَنَّهَا الْيَوْمَ عَلَيْكُمْ مِسْك۪ينٌ
Kalem/68:26
Fakat bahçeyi görünce, "Biz yolu şaşırdık," dediler.
فَلَمَّا رَاَوْهَا قَالُٓوا اِنَّا لَضَٓالُّونَۙ
Kalem/68:28
Ortancaları (erdemlileri), "Ben size demedim mi? Rabbinizi yüceltmeniz gerekmez miydi?" dedi.
قَالَ اَوْسَطُهُمْ اَلَمْ اَقُلْ لَـكُمْ لَوْلَا تُسَبِّحُونَ
Kalem/68:29
Dediler ki, "Rabbimiz yücedir. Biz zalimler imişiz."
قَالُوا سُبْحَانَ رَبِّنَٓا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ
Kalem/68:30
Ve hemen birbirlerini suçlamaya başladılar.
فَاَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلٰى بَعْضٍ يَتَلَاوَمُونَ
Kalem/68:31
Dediler ki, "Yazıklar olsun bize. Azgınmışız."
قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا طَاغ۪ينَ