Ahzab - 33:35
Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, inanan erkekler ve inanan kadınlar, söz dinleyen erkekler ve söz dinleyen kadınlar, doğru sözlü erkekler ve doğru sözlü kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygılı erkekler ve saygılı kadınlar, yardımsever erkekler ve yardımsever kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, iffetli erkekler ve iffetli kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler ve çok anan kadınlar; işte Allah onların hepsine bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır.
İnananların yaptıklarına göre Allah katında dereceleri vardır:
Bakara/2:148
Her birinizin seçtiği bir yön ve yöntem var; siz iyilikte yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya getirir. Allah elbette her şeye gücü yetendir.
وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلّ۪يهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِۜ اَيْنَ مَا تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللّٰهُ جَم۪يعاًۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
Bakara/2:148
Her birinizin seçtiği bir yön ve yöntem var; siz iyilikte yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya getirir. Allah elbette her şeye gücü yetendir.
وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلّ۪يهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِۜ اَيْنَ مَا تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللّٰهُ جَم۪يعاًۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
Ali İmran/3:162
Allah'ın rızasını gözeten bir kimse Allah'ın öfkesine uğrayıp Cehennemi boylayan gibi olur mu? O ne kötü bir yerdir!
اَفَمَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَ اللّٰهِ كَمَنْ بَٓاءَ بِسَخَطٍ مِنَ اللّٰهِ وَمَأْوٰيهُ جَهَنَّمُۜ وَبِئْسَ الْمَص۪يرُ
Ali İmran/3:163
Onlar Allah katında derece derecedir. Allah yaptıkları her şeyi görmektedir.
هُمْ دَرَجَاتٌ عِنْدَ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ بَص۪يرٌ بِمَا يَعْمَلُونَ۟
Nisa/4:95
İnananlardan geçerli bir özre sahip olmaksızın yerlerinde oturanlar ile mallarıyla canlarıyla Allah yolunda savaşım verenler bir olmaz. Allah mallarıyla, canlarıyla savaşım verenleri derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Allah hepsine güzellikler söz veriyor. Bununla birlikte, Allah savaşım verenleri oturanlar üzerine daha büyük bir ödülle üstün kıldı;
لَا يَسْتَوِي الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ غَيْرُ اُو۬لِي الضَّرَرِ وَالْمُجَاهِدُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ فَضَّلَ اللّٰهُ الْمُجَاهِد۪ينَ بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ عَلَى الْقَاعِد۪ينَ دَرَجَةًۜ وَكُلاًّ وَعَدَ اللّٰهُ الْحُسْنٰىۜ وَفَضَّلَ اللّٰهُ الْمُجَاهِد۪ينَ عَلَى الْقَاعِد۪ينَ اَجْراً عَظ۪يـماًۙ
Nisa/4:96
Kendi katından derecelerle, bağışlama ve rahmet ile... Allah Bağışlayandır, Rahimdir.
دَرَجَاتٍ مِنْهُ وَمَغْفِرَةً وَرَحْمَةًۜ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُوراً رَح۪يماً۟
Enfal/8:3
Onlar ki namazı gözetirler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan yardım olarak verirler.
اَلَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۜ
Enfal/8:4
Böyleleri gerçek inananlardır. Onlar için Rab'leri yanında dereceler bağışlanma ve tükenmez rızık vardır.
اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَـقاًّۜ لَهُمْ دَرَجَاتٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَمَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَر۪يمٌۚ
Tevbe/9:19
Hacılara su verme ve Kutsal Mescid'i ziyarete hazır bulundurma işini, Allah'a ve ahiret gününe inanma, namazı gözetme, zekat verme ve Allah yolunda cihat etme ile bir mi tutuyorsunuz? Allah yanında onlar bir değildir. Allah zalim toplumu doğruya ulaştırmaz.
اَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَ الْحَٓاجِّ وَعِمَارَةَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ كَمَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَجَاهَدَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۜ لَا يَسْتَوُ۫نَ عِنْدَ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِم۪ينَۢ
Tevbe/9:20
İnananlar, göç edenler, paralarıyla canlarıyla Allah yolunda çaba gösterenler için Allah yanında daha büyük bir derece vardır. Onlar kazananlardır.
اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۙ اَعْظَمُ دَرَجَةً عِنْدَ اللّٰهِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَٓائِزُونَ
Tevbe/9:21
Rableri onlara, kendisinden bir rahmet, bir onama ve içinde ebedi nimetlerin bulunduğu cennetleri müjdeler.
يُبَشِّرُهُمْ رَبُّهُمْ بِرَحْمَةٍ مِنْهُ وَرِضْوَانٍ وَجَنَّاتٍ لَهُمْ ف۪يهَا نَع۪يمٌ مُق۪يمٌۙ
Tevbe/9:22
Orada ebedi kalıcılar. Büyük ödül Allah katındadır.
خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ اِنَّ اللّٰهَ عِنْدَهُٓ اَجْرٌ عَظ۪يمٌ
İsra/17:21
İnsanları birbirinden nasıl üstün kıldığımıza dikkat et. Ahiretin dereceleri ve üstünlükleri daha büyüktür
اُنْظُرْ كَيْفَ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍۜ وَلَلْاٰخِرَةُ اَكْبَرُ دَرَجَاتٍ وَاَكْبَرُ تَفْض۪يلاً
Taha/20:75
İnanmış ve erdemli bir hayat sürmüş olarak O'na gelenler ise, yüksek dereceleri hak ederler:
وَمَنْ يَأْتِه۪ مُؤْمِناً قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلٰىۙ
Enbiya/21:90
Duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik. Kendisi için karısının durumunu düzelttik. Çünkü onlar iyi işlerde yarışıyorlar, bize umarak ve korkarak yalvarıyorlardı. Onlar bize saygı duyanlardı.
فَاسْتَجَبْنَا لَهُۘ وَوَهَبْنَا لَهُ يَحْيٰى وَاَصْلَحْنَا لَهُ زَوْجَهُۜ اِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَباً وَرَهَباًۜ وَكَانُوا لَنَا خَاشِع۪ينَ
Müminun/23:60
Rab'lerine döneceklerinin bilincinde olarak verenler,
وَالَّذ۪ينَ يُؤْتُونَ مَٓا اٰتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ اَنَّهُمْ اِلٰى رَبِّهِمْ رَاجِعُونَۙ
Müminun/23:61
İşte onlar, iyiliklerde yarışanlardır; ve onlar iyilik yapmakta öncüdürler.
اُو۬لٰٓئِكَ يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ
Sebe/34:37
Sizi bize yaklaştıran şey ne paralarınızdır, ne de çocuklarınızdır. Ancak inanan ve erdemli davrananlar hariç. Onlara, yaptıklarının iki kat karşılığı verilecektir ve odalarında güvenlik içindedirler.
وَمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَلَٓا اَوْلَادُكُمْ بِالَّت۪ي تُقَرِّبُكُمْ عِنْدَنَا زُلْفٰٓى اِلَّا مَنْ اٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحاًۘ فَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ جَزَٓاءُ الضِّعْفِ بِمَا عَمِلُوا وَهُمْ فِي الْغُرُفَاتِ اٰمِنُونَ
Ahkaf/46:19
Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı, haksızlık edilmeden tam verilir.
وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِمَّا عَمِلُواۚ وَلِيُوَفِّيَهُمْ اَعْمَالَهُمْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
Kamer/54:54
Erdemliler, cennetler (bahçeler) ve ırmaklar içindedir.
اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍۙ
Kamer/54:55
Güçlü Kralın yanında onurlu makamlardadırlar.
ف۪ي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِنْدَ مَل۪يكٍ مُقْتَدِرٍ
Vakıa/56:8
Mutlular ne kadar da mutludurlar!
فَاَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَٓا اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِۜ
Vakıa/56:9
Mutsuzlar ne kadar da mutsuzdurlar!
وَاَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِ مَٓا اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِۜ
Mücadele/58:11
Ey inananlar, toplantılarda size "Yer açınız" dendiğinde yer açınız ki Allah'ta size yer açsın. Size, "Kalkınız" dendiğinde kalkınız ki Allah da içinizdeki inananları ve kendilerine bilgi verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا ق۪يلَ لَكُمْ تَفَسَّحُوا فِي الْمَجَالِسِ فَافْسَحُوا يَفْسَحِ اللّٰهُ لَكُمْۚ وَاِذَا ق۪يلَ انْشُزُوا فَانْشُزُوا يَرْفَعِ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْۙ وَالَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرٌ
Hâkka/69:19
Kitabı sağından verilen, "Alın kitabımı okuyun," der,
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ فَيَقُولُ هَٓاؤُ۬مُ اقْرَؤُ۫ا كِتَابِيَهْۚ
Hâkka/69:24
Geçmiş günlerinizde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyiniz, içiniz.
كُلُوا وَاشْرَبُوا هَن۪ٓيـٔاً بِمَٓا اَسْلَفْتُمْ فِي الْاَيَّامِ الْخَالِيَةِ
Mutaffifin/83:24
Yüzlerinden nimetlerin sevinç ve parıltısını okursun.
تَعْرِفُ ف۪ي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّع۪يمِۚ
Mutaffifin/83:26
Çeşnisi misktir. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar.
خِتَامُهُ مِسْكٌۜ وَف۪ي ذٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَۜ